ÖSYM Tarzı Paragraf Testi

ÖSYM Tarzı Paragraf Soruları

1. Bir yazarın eserinde kullandığı dil, sadece kelimelerden ibaret değildir; o dil, yazarın ruh dünyasının, geçmişinin ve hayallerinin bir yansımasıdır. Kelimeleri seçerken gösterdiği titizlik, aslında okurla kurmak istediği bağın sağlamlığını belirler. Bu yüzden üslup, bir yazarın imzasıdır.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

  • A) Yazarlar eserlerinde geniş bir kelime kadrosu kullanmalıdır.
  • B) Okurla bağ kurmak için basit bir dil tercih edilmelidir.
  • C) Üslup, yazarın kişiliğini ve sanatsal kimliğini ortaya koyan temel unsurdur.
  • D) Kelime seçimi, sadece teknik bir beceridir.
  • E) İyi bir yazar, her eserinde farklı bir üslup denemelidir.

2. Teknoloji dünyayı küçültürken, insan ruhundaki mesafeleri nedense daha da açıyor. Aynı masada oturan insanların birbirlerinin gözlerine bakmak yerine telefon ekranlarına hapsolması, modern çağın en büyük trajedisidir. İletişim araçları artıyor ama sahici sohbetler azalıyor.

Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

  • A) Teknoloji cihazlarının çok pahalı olmasından.
  • B) Sanal iletişimin, yüz yüze ve samimi iletişimi zayıflatmasından.
  • C) İnsanların teknolojiye erişim imkanlarının kısıtlılığından.
  • D) Modern çağın getirdiği hızlı yaşam temposundan.
  • E) Sosyal medyanın bilgi kirliliğine yol açmasından.

3. Sinema, gerçeği olduğu gibi yansıtan bir ayna değil; o gerçeği yeniden kurgulayan bir sanattır. Yönetmen, kamerayı nereye koyacağına karar verdiği an, nesnellikten uzaklaşıp kendi öznel dünyasını inşa etmeye başlar.

Bu cümleden çıkarılabilecek kesin yargı aşağıdakilerden hangisidir?

  • A) Sinema, belgesel niteliği taşıyan tek sanat dalıdır.
  • B) En iyi yönetmenler, nesnelliği en iyi koruyanlardır.
  • C) Kamera açıları, filmin başarısını belirleyen tek unsurdur.
  • D) Sinematografik anlatım, doğası gereği kişisel tercihler içerir.
  • E) Sinema izleyicisi, her zaman gerçeği görmeyi bekler.

4. Eskiden mektupların gelmesi günler sürerdi. Beklemek, o mektubun içindeki her bir kelimeye ayrı bir değer katardı. Şimdi ise saniyeler içinde iletilen mesajlar, aynı heyecanı yaratmaktan uzak. Belki de hızı kazanırken, derinliği kaybettik.

Bu parçadaki "derinliği kaybetmek" sözüyle anlatılmak istenen nedir?

  • A) Duygusal yoğunluğun ve verilen değerin azalması.
  • B) Mektup yazma becerisinin körelmesi.
  • C) Teknolojik cihazların karmaşıklaşması.
  • D) İletişim süresinin kısalması.
  • E) Eski dostlukların sona ermesi.

5. Başarı, bir varış noktası değil; bitmek bilmeyen bir yolculuktur. Dağın zirvesine ulaştığınızda, ufukta daha yüksek tepelerin olduğunu fark edersiniz. Eğer "oldum" derseniz, aslında durmuşsunuz demektir.

Bu parçaya göre başarıyı sürekli kılan temel şart nedir?

  • A) Her zaman en iyisi olduğunu düşünmek.

Yorumlar